Avrupa'da yıllarca top koşturan son yorumlarıyla Fenerbahçelileri kızdıran Engin Verel ile dobra dobra… Yıllarca yurt dışında yaşadığı sıkıntıları dile getiren Verel dertli mi dertli: “3. sınıf bir hemşirenin eşi Kırmızı Pasaport taşıyor. Ben milli forma giymiş bir sporcuyum saatlerce kuyrukta eziyet çekiyorum. Spor yöneticileri sporcularıyla gurur duymasınlar. Bunları düşünüp o yasaların içine yerleştiremiyorlarsa şapkalarını önlerine koyup düşünsünler...”
***
TRT'nin siyah-beyaz ekranının İstiklal Marşı eşliğinde açıldığı yıllarda izlediğim Avrupa maçlarında bir Türk futbolcusunun adı geçerdi daima...
O yıllarda bu Türk futbolcunun top koşturduğu takımların (Hertha Berlin Anderlecht Lille) Avrupa kupaları karşılaşmalarını izlerken yıllar sonra kendisini karşıma alıp böyle bir röportaj yapacağımı düşünemezdim elbette... Engin Verel'den bahsediyorum.
Yoğun bir günün koşuşturmasının ardından Fındıkzade'deki Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Lokali'nde buluştuğumuzda bir yandan da bunlar geçiyordu kafamdan...Son olarak Kanal D'de yayınlanan spor programının yorumcuları arasındaki Engin Verel sporu ve futbolumuzu nasıl yorumlar... Sporx ziyaretçileri için bir sohbetimize başlayalım bakalım…
Üst katındaki Türk Sanat Müziği koristlerinin çalışması esnasında yükselen tatlı notalar eşliğindeki sohbetimize başladığımızda Engin Verel'in baba tarafının Selanik'ten anne kökeninin ise Arnavutluk'tan göç etmiş olduğunu öğreniyorum.
Hatta Ali Sami Yen ile babasının köyünün 20 km mesafede olduğunu da...
Neyse efenim belli ki bu sohbette Fenerbahçe kadar Galatasaray da olacak.
Yani yine bol bol futbol var... Sohbetimize başlarken Engin Verel'in özellikle internetin hızla aktığı şu dönemde bilgi hırsızlarına karşı tepkisine şahit oluyorum.
Ardından özellikle spor yazarlığı adı altında yapılan iki yüzlülüğe karşı olan isyanına...